İşini Seven İnsan Daha Mutludur!
İşini severek yapanlardan mısınız yoksa iş günü bitsin diye dakikaları sayanlardan mı? İkinci gruba giriyorsanız bunun sebebi çalışmaktan hoşlanmamanız mı, yoksa kendiniz için bambaşka bir iş hayal ediyor olmanız veya iş yerindeki koşulların kötü olması mı? İş ortamının ve şartlarının kötülüğü, düşük ücret, sigortanın tam olarak ödenmemesi, mesai arkadaşlarının birlikte çalışılması zor insanlar olması gibi etkenlerin insanı işinden soğutması normaldir ve bu çalışmayı sevmemekle aynı şey değildir tabii ki. Öte yandan, şu veya bu sebeple başka bir iş bulabilmek mümkün görünmüyorsa işinizin iyi taraflarını görmek için elinizden geleni yapmanızda fayda var. Çünkü işini seven insan daha mutludur, kendini daha iyi hisseder.
İşinizle aranız pek iyi değilse yalnız değilsiniz, sizinle aynı durumda olan çok kişi var. Bunun farkında olursanız kendinizi koca dünyanın bu açıdan en şanssız insanı gibi hissetmezsiniz. İnsanın sevdiği bir işte çalışması bir açıdan lükstür, çünkü bu gerçekten herkese nasip olmaz. Olumlu bir bakış açısının bu noktada çok önemi var. İnsanın yaptığı işi sevmeye çalışması en çok kendisinin işine yarar, zira böylece kendisini daha iyi, daha huzurlu hisseder. Belki yıllardan beri hayalinizde olan bir iş vardı, onun çok uzağındasınız ve durmadan bunu düşünüyorsunuz. Şunu şöyle yapsaydınız şimdi o işte çalışıyor olabileceğinizi örneğin. Kendinize bunu yapmayın, hayat “Keşke”lerle tüketilecek kadar uzun değil. Kaybettiğiniz fırsatlara değil elde ettiklerinize, şansızlıklarınıza değil şansınıza, geçmişteki yanlışlarınıza değil gelecekte daha mutlu olmak için neler yapabileceğinize odaklanın.
İşini seven insan daha mutludur, sevmeyense daha mutsuz; zira çalışan bir insanın gününün aşağı yukarı üçte biri iş ortamında geçer. Yapılan işi sevmemek ve durmadan bunu düşünmek zamanın yüzde otuzunu mutsuz, keyifsiz bir halde geçirmek demektir. İyi düşünün, işinizin hiç mi iyi tarafları yok? İş ortamında kendinizi daha iyi hissetmek için yapabileceğiniz hiçbir şey yok mu? Sorunların hepsi sizin dışınızdaki şartlardan mı kaynaklanıyor, yoksa sizin de hatalarınız var mı? Bunlar üzerinde düşünün; sadece bakış açısını değiştirmek bile çok şeyi fark ettirebilir.
Bu konuda işverenlere de çok iş düşüyor aslında. Bazı patronlar mekanın ve ortamın şartlarını çalışanlara huzur, keyif ve rahatlık verecek şekilde ayarlamanın en az çalışanları kadar kendileri için de iyi olacağının farkında olmuyorlar. İş yerine hevesle gelen, orada mutlu olan insanlar daha verimli olur, daha iyi işler çıkarırlar ve ilk fırsatta başka bir iş bulmayı düşünmezler. Fazladan birkaç saat çalışmak gerektiği zaman buna daha bir gönüllü olur, bahane bulup kaçmaya çalışmazlar.