Kategori: Faydalı Bilgiler

Çocuklarda Zeka Gelişimini Desteklemenin Yolları

İnsan zekasının büyük bir kısmı genetik faktörlere bağlı olarak belirlense de yetişilen çevrenin, beslenme biçiminin, erken yaşta oynanan oyunların ve seçilen oyuncakların, anaokulu eğitiminin, anne babanın çocuğa yaklaşımının, kısacası ev içinde ve dışında gerçekleşen her şeyin bebeklerde ve çocuklarda zeka gelişimi üzerinde önemli etkileri vardır. Örneğin bebekliğinde üstün öğrenme yetileri sergileyen bir bebeğe çocukluğunda bu konuda yeterli destek verilmez ya da zeka geliştirici aktiviteler üzerinde durulmazsa üstün zeka durumu asla ortaya çıkmayabilir. Ya da ortalama zekaya sahip bir birey bebeklikten itibaren doğru uyaranlarla desteklenirse genetik faktörlerin ona sağladığının daha üzerinde bir anlama kabiliyetine ve beceriye sahip olabilir.

Çocuklarda zeka denildiğinde akla gelen unsurların pek çoğu doğumdan 2 yaşa kadar olan süreçte gerçekleşir. İnsan hayatındaki en büyük zihinsel gelişimi bu süreçte göstererek yürümeye, konuşmaya, yüzleri tanımaya ve neden sonuç ilişkisi kurmaya başlar. Çocuklarda zihin gelişimi ortalama 18 yaşına kadar devam eder, ancak 11-12 yaşlarından sonra bu gelişimin hızında belirli bir yavaşlama olur. Bu nedenle ilköğretim ve lise aşamalarında çocukların zihinsel gelişimlerinin desteklenmesi çok önemlidir.

Doğru beslenmenin çocuklarda hem beden sağlığı, hem de zeka gelişimi üzerindeki etkileri büyüktür. Özellikle yetişkinler için de günün en önemli öğünü olan kahvaltının hiçbir zaman atlanmaması ve tüm çocukluk dönemi boyunca zengin biçimde tüketilmesi çocuklarda zeka gelişimi için çok önemlidir. Bunun yanında diğer öğünlerde ve ara atıştırmalarda da yüksek miktarda yağ, şeker ve katkı maddesi içeren abur cubur tarzı gıdalardan mümkün olduğunca kaçınılarak sağlıklı ev yemeklerinin tüketilmesi gerekir.

Çocuğun en yakınları olan anne babasıyla, diğer akrabalarla ve çevredeki insanlarla sosyalleşmesi de sağlıklı bir zihinsel gelişim süreci yaşaması açısından kritik öneme sahiptir. Sık sık sosyalleşen, farklı yerler ve insanlar tanıyan çocuk çevresini anlamayı, yorumlamayı, ona adapte olmayı ve yeri geldiğinde eleştirmeyi birinci elden öğrenir. Bunun dışında anne babanın çocukla sık sık sohbet şeklinde konuşmaları, ona uzun cevapları olan sorular sormaları, birlikte zeka geliştirici oyunlar oynamaları, çocuğun sorularının ebeveynler tarafından mümkün olduğunca ilgiyle ve doğru biçimde cevaplanması da önemlidir. Bu sağlıklı iletişim biçimlerinin zeka gelişiminin son aşamalarına kadar sürmesi açısından öğretmen ve okul seçimi de özenle yapılmalıdır.

Kimi zaman televizyon, bilgisayar, akıllı telefon, tablet gibi elektronik cihazların ve bunlar üzerinden yayınlanan eğitici programlar, oyunlar ve uygulamaların çocuklarda zeka gelişimi üzerinde olumlu etkileri olduğu iddia edilse de çocukların en az 2 yaşını doldurana kadar kısa süreli oyalamak maksadıyla da olsa bu cihazlara yaklaştırılmamaları çok önemlidir. Hiçbir eğitici yayın ya da telefon uygulaması bebek yaştaki bir bireye çevresiyle ve insanlarla birebir iletişim kurmak kadar yarar sağlayamaz. Üstelik küçük yaşta elektronik aletler kullanmaya alışan çocukların ilerleyen yaşlarda dikkat dağınıklığı gibi okul ve iş hayatını etkileyen ciddi problemler yaşayabildikleri de yapılan araştırmalarca kanıtlanmıştır.

Çocuğunuza Asla Vurmayın!

Çocuğun dayakla terbiye edilebileceği düşüncesi günümüzde modern ailenin kurulması ve çocuk disiplini konusundaki bilimsel çalışmaların artmasıyla giderek etkisini kaybediyor. Ancak çocuk bakımı hakkında bulabildiği kaynakları okuyan, çocuğunu ve ailesini seven, şiddete meyilli olmayan ebeveynlerin bile kimi zaman kontrollerini kaybederek çocuklarına vurduklarını biliyoruz.

Sanılanın aksine şiddetin çocuğun psikolojisi ve gelişimi üzerinde olumsuz bir etkisi olması için yüksek düzeylere varması gerekmiyor. Bir kontrolsüzlük anında atılan tek bir tokat ya da çocuğu sertçe itmek bile çocukları en az “dayak yemek” kadar kötü etkileyebiliyor. Üstelik vurmanın ve dayağın bir çocuk yetiştirme biçimi olarak benimsenmeyip istisnai durumlarda ortaya çıkması da hiçbir şeyi değiştirmiyor, çünkü çocuklar şiddet gördükleri ve sevilmediklerini hissettikleri anları mutlu oldukları anlara nazaran daha fazla hatırlıyorlar.  Çocuğa vurmak tam da bu nedenle ne zaman, ne şekilde ve hangi şiddette olursa olsun kabul edilebilecek bir davranış değil.

Çocukların psikolojik ve fiziksel gelişimleri üstünde yapılan araştırmalara göre hafif tokatlar şeklinde de olsa dayak yiyen çocuklar hem beden bütünlükleri konusunda kafa karışıklığı yaşıyor, hem de özgüvenlerini kaybediyorlar. Bu fikir anne-babalara bir parça garip gelebilir belki, ama çocuğunuzu disipline ederken onun zihninin ve bedeninin sahibi olmadığınızı kendinize sık sık hatırlatmalısınız. Özellikle bebeklik, çocukluk ve ergenlik yıllarında yaşamak için size bağımlı olacak olsa da çocuğunuz kendi başına bir birey ve siz dahil kimsenin onun bedenine kendi öfkeniz yüzünden zarar vermeye hakkı yok.

Bir ceza yöntemi olarak çocuğa vurmak hem geleneksel, hem de modern ailelerde hala görülen bir uygulama. Pek çok ebeveyn çocuğunuza neden vurmamalısınız sorusunun cevabını çok iyi bildikleri halde kendi sergiledikleri şiddeti hafif veya istisnai olarak niteleyip meşrulaştırma eğilimine giriyorlar. Bu çağ dışı uygulamanın bir türlü ortadan kalkmaması, çocukların bilinç dışı düzeyde de olsa ebeveynlerini ciddi ölçüde örnek almalarından kaynaklanıyor. Dayak yiyen çocuk fiziksel şiddeti öfke anlarının meşru bir refleksi olarak görüyor ve özellikle erkek çocukların yetişkin hayatlarında eşlerine ve çocuklarına şiddet uygulama ihtimalleri yükseliyor. Kız çocukları ise kadının toplumumuzdaki yeri nedeniyle fiziksel şiddetin psikolojik etkilerini daha çok iç dünyalarında yaşıyor ve eğitimde, iş hayatında ve evliliklerinde ciddi uyum, güven ve özgüven sorunları yaşıyorlar.

Eğer çocuğunuza bir kere olsun vurduysanız ya da vurmayı düşündüyseniz anne-baba olarak bir çocuk gelişimi uzmanına başvurmanızda, çocuğa vurma düşüncesi aklınızdan sık sık geçiyorsa ve kontrolünüzü kaybedeceğinizden korkuyorsanız öfke kontrolü konusunda bir uzmandan yardım almanızda yarar var. Unutmayın ki dayağın az, çok, ağır, hafif gibi ölçüleri yoktur ve gözünüzün döndüğü bir anda çocuğunuza uygulayacağınız en ufak şiddet onun toplum içinde bağımsız bir birey olarak gelişimine büyük bir darbe vuracaktır.

Hasta Yakını Stresi ve Durumu Kolaylaştıracak Tavsiyeler

Kronik bir sağlık sorunu olan birine bakım vermek alışveriş yapmak, yemek hazırlamak ve yedirmek, kişinin ve yaşadığı …

Bebekler Ne Zaman Su İçebilir?

Boğazınızın kuruduğunu hissettiğiniz sıcak bir günde doğal olarak bir bardak suya uzanırsınız. Bu, 2 – 3 aylık …

Kreş Seçerken Dikkat Edilmesi Gereken 8 Nokta

Çocuğunuzu bir kreşe vermeyi düşünüyorsanız onun için en iyi şartları sağlayacak bir yer bulmayı istersiniz. …