Blog

Herhangi bir işi yapmamız gerektiğinde gönülsüz olursak, o işi yapmamak için bahane üretmekte üzerimize yok. Doğrusu, yapacağımıza dair inanca sahip olmaktır. Başarılı ve mutlu olmak için motivasyon büyük önem taşır. Birtakım basit yöntemlerle kendini motive etmek mümkündür. Bu konuda biraz kafa yorarak kendi özel yöntemlerinizi de bulabilirsiniz.

Gerçekçi Olun

Ulaşılabilir hedefleriniz olsun. Aksi takdirde yola koyulduktan sonra tamamlayamamak moralinizi daha da bozacaktır. Elbette istekli olun ama gerçekçiliği de bir kenara bırakmayın.

Öncelikle bir iş programı hazırlayın ve o listede yer alanları en kolayından zoruna doğru sıralayın. Hedefinize ulaştığınızda hayatınızın nasıl değişeceğini, yakın çevrenizdeki sevdiklerinize olumlu yansımalarını göz önünde bulundurun. Yola koyulurken başaracağınıza inanın.

Başlamak için mükemmel olmanız şart değil ama mükemmel olmak için başlamak gerekli. Konunuza dair kaynakları araştırın. Görüşmeniz gereken bir kişi varsa görüşün. İlk adımı, bir şey yaparak atmış olun.

Yapacağınız işin zor ve zevkli yanları olacaktır. Size keyif verecek yanlarına odaklanın.

Kendinizi Ödüllendirin

Bir kerede sadece bir iş veya yapabileceğiniz sayıda iş hedefleyin. Çok iş sıralayıp hiç birini yapmamaktansa az iş sıralayıp hayata geçirmek azminizi arttıracaktır. İşi bir bütün olarak değil parçalar halinde üstlenin. Her parçanın bitiminde kendinizi ödüllendirin.

İnsan beyni resimlerle düşünür. Siz de hayalinize dair resim veya fotoğrafları sürekli görebileceğiniz bir yerde bulundurun. Ya da ulaşmak istediğiniz hedefe dair düşüncelerinizi yazıya dökün. Her fırsatta okuyun.

Geleceğinizi gözünüzde canlandırın. Örneğin bir atölye açmayı düşünüyorsanız açılış gününü hayal edin. Kurdeleyi sevdiklerinizle birlikte kesmenin hazzını hissetmeye çalışın.

Her ne düşünüyorsanız büyük düşünün. Böylelikle o hedefe ulaşmak için çaba sarf ederken yaşayacağınız aksilikler gözünüzde büyümeyecektir.

Hayatınızı bir düzene oturtun. Fiziksel dağınıklık beraberinde zihinsel dağınıklığı getirir. Akşam yatış, sabah kalkış, öğlen yemek saatinizi sabitleştirin.

Sosyal hayatın içinde bulunun. Topluma faydası olan çalışmalara katılın. Örneğin düzenli olarak kan bağışlayın. İnsanlara yardımcı olmak kişinin kendini daha iyi hissetmesini sağlar.

Bir Rol Modeliniz Olsun

Mümkünse yakın çevrenizden birini, değilse aynı alanda tanınmış kişiyi kendinize rol model seçin. Rol modelinizin hayatını ve yaptıklarını araştırın. Size iyi bir ilham kaynağı olacaktır.

Kişilerin başarı hikâyelerinin anlatıldığı makaleleri, romanları okuyun. Onların sıra dışı yaşamları ufkunuzu açacaktır.

Sevdiğiniz bir müziği sürekli dinleyin. Gösterime giren filmlerin konularını öğrenip kendinize uygun olanı izleyin. Kendini motive etme konusunda bir müzik tınısı veya bir film olumlu etki yaratacaktır.

Bir işe başladığınızda ne zaman biteceğine dair süre belirlemeniz çok önemli. İşin başlangıç tarihini kaydedin ve bitiş tarihini de bir kenara not edin.

Günlük konuşma diliniz olumlu olsun, pozitif enerji yaysın. “Yaparız”, “Sorun yok”, “Hallederiz” gibi ifadeler davranışlarınız ve psikolojinizde etkili olacaktır.

Başkalarının size dair neler söylediğini dinleyin ve dikkate alın. Hoşunuza gitmeyecek sözler de söyleyebilirler. Samimiyetlerine inandığınız sürece size yönelik uyarılarını kulağınıza küpe edinin. Düzeltmeniz gereken davranışlarınız varsa gereğini yerine getirin.

Günlük planınız sürekli çalışmak olmamalı. Ara vermesini bilin. Bir çay molası kullanmak, hava almak için kısa bir tur atmak size iyi gelecektir. Canınızı sıkacak, düşüncenizi dağıtacak durumlar olduğunda da çalışmanıza ara verin.

Grip ile nezle arasındaki farklar konusunda bilginiz var mı? Virüslerden kaynaklanan bu iki hastalığın bulguları benzerlik gösterir ama aralarında belirgin farklar da vardır. Çocuklarda nezle ve grip birbirine karıştırılabilir ve bu da yanlış tedavi yöntemleri uygulanmasına yol açabilir.

Nezle (Soğuk Algınlığı / Üşütme)

Genellikle bahar ve kış mevsimlerinde görülen bir hastalıktır. Birçoğumuz üşüttüğümüz için nezle olduğumuzu düşünürüz ama soğuk algınlığı veya üşütme olarak da bilinen bu hastalığın nedeni virüslerdir. Belirtileri burun tıkanıklığı ve akıntısı, kuru öksürük, boğaz ağrısı, halsizlik, boğazda gıcık, ve gözlerin kızarması olarak sıralanabilir. Bazen hafif ateşe ve baş ağrısına da yol açabilir. Bu belirtiler virüslerin vücuda girmesinden birkaç gün sonra ortaya çıkar ve genellikle 1 hafta içinde kendiliğinden geçer. Yaşça büyük çocuklar ve yetişkinlerde hafif geçebilecek bir rahatsızlıktır fakat bebekleri daha ciddi boyutta etkileyebilir. 3 aydan küçük bebekleri soğuk algınlığından korumak için bebeğin odasını sıklıkla havalandırmak, hijyen kurallarına dikkat etmek ve kalabalık ortamlardan uzak durmak gerekir.

Nezlenin aşısı yoktur. Antibiyotiklerle tedavi edilecek bir rahatsızlık da değildir. Nezleye karşı bağışıklık kazanılmaz, ancak çocuk, yaşı büyüdükçe daha seyrek nezle olmaya başlar.

Nezle tedavisi için rahatlatıcı ve ağrı kesici ilaçlar kullanılabilir. Çocuk dinlenmeli ve bolca sıvı tüketmelidir. Odasının havasının kurumamasına da dikkat etmek gerekir.

Grip

Bir solunum yolları enfeksiyonu türü olan grip daha çok kış mevsiminde görülür. Virüslerin yol açtığı bu hastalığın seyri nezleye göre daha ağırdır. Nezle belirtileri yavaş yavaş ortaya çıkar, grip ise kendini ani bir şekilde gösterir. Başlıca grip belirtileri ciddi bir halsizlik, eklem ağrıları, baş ağrısı ve yüksek ateştir. Titremelere, daha çok bel ve omuz bölgelerinde olmak üzere vücut ağrılarına yol açabilir. Grip olan kişi kuru kuru öksürür, hastalık ilerleyince öksürükleri balgamlı olmaya başlar. Zamanında doğru teşhis konulmaz ve gereken önlemler alınmazsa orta kulak, karaciğer ve kalp gibi organları etkileyebilir.

Hekim önerisi dışında grip için antibiyotik kullanmak doğru değildir. Ağrı kesici – ateş düşürücü ve burun tıkanıklığını giderici ilaçlar kullanılır. Hasta bolca sıvı tüketmeli ve yatakta istirahat etmelidir. Gribin geçmesi 1 – 2 hafta kadar sürer. Doğru ve iyi bir tedavi bu sürenin kısalmasını sağlayabilir.

Grip, özellikle çocuklarda ve yaşlılarda ağır bir seyir gösterebilir.  İyi tedavi edilmezse bronşit, zatürree gibi hastalıklara dönüşebilir. Hastanın ateşi düşmüyorsa, öksürükleri şiddetli ise ve bitmek bilmiyorsa, öksürüğe sarı – yeşil renkli veya kanlı bir balgam eşlik ediyorsa mutlaka doktora başvurmak gerekir.

Gribin aşısı vardır fakat kişiye yüzde 100 bağışıklık sağlamaz. Zira gribe yol açan virüslerin karakteri sürekli olarak değişir.

Çocuklarda nezle ve grip arasındaki farklılıkların bilinmesi önemlidir. Nezle için gereğinden ağır ilaçlar kullanılması çocuğun bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açabilir. Grip olmuş bir çocuğun gerektiği şekilde tedavi edilmemesi de hastalığın ilerlemesine sebep olabilir.