Blog

Dozen of articles. Improve your lifestyle now!

Evinizi Güzelleştirecek 10 Pratik Ve Ekonomik Fikir

Derli toplu, uyumlu, göze hitap eden bir evde yaşamak herkesin hoşuna gider. Bütçeniz genişse ne isterseniz alma, ne isterseniz yapma imkanınız olabilir ve eşyaları, dekorasyonu sıklıkla değiştirebilirsiniz ama kısıtlı bir bütçeniz varsa ekonomik ve yaratıcı dekorasyon fikirleri bulmanız gerekir. Bu fikre burun kıvırmayın, fazla para harcamadan da evinizi güzelleştirecek uygulamalar yapabilirsiniz. Son model, pahalı eşyalar alamayabilirsiniz, istediğiniz mobilyalara sahip olamayabilirsiniz ama yaratıcılığınızı, el becerinizi ve zevkinizi konuşturarak yaşama ortamınızın daha hoş görünmesini sağlayabilirsiniz.

1.Duvarlardan Birini Farklı Bir Renge Boyayın Veya Kağıtla Kaplayın

Salonun veya yatak odasının bir duvarını, diğer duvarlarla uyum sağlayacak veya güzel bir kontrast yaratacak şekilde başka bir renge boyamak veya duvar kağıdıyla kaplamak mekanın havasını değiştirir. Fakat bunu hangi duvarda yapacağınızı ve o duvarın önüne neler koyacağınızı önceden iyi hesaplamalısınız.

2.Duvar Rafları Kullanın

Evin hemen her yerinde kullanılabilen bu raflar için büyük para harcamanız gerekmez ve gerçekten işe yararlar; hem bazı şeyleri depolamak, hem de görünümü güzelleştirmek için kullanabilirsiniz. Evinizi bir gözden geçirin, nereye veya nerelere duvar rafı koyabileceğinizi ve üstüne neler yerleştirebileceğinizi düşünün. Salon duvarlarından birinin uygun bir yerinde, üstünde kitaplar, çiçekler, fotoğraflar veya biblolar olan bir raf iyi durur mu mesela?

3.Dekoratif Aynalar Kullanın

Aynalarla bir mekanı olduğundan daha geniş göstermek mümkündür. Aynanın neyi yansıttığına dikkat etmek gerekir; dekoratif bir aksesuar, güzel bir tablo veya şık bir mobilya daha iyi bir etki yapar. Ayna kullanacağınız alanın dekorasyonu çok sade ise farklı kesimleri olan aynaları tercih edin. Dekoratif aynanın rengi, malzemesi, tarzı itibariyle mekana uyum sağlayacağından da emin olun.

4.Birkaç Yeni Puf Veya Minder Alın

Yeterince yer varsa salon, yatak odası gibi yerlerde yeni bir – iki puf veya minderle değişiklik yaratabilirsiniz. Kanepenin üstüne düz veya desenli yeni yastıklar dizmek de salonun havasını değiştirir.

5.Tablolar Ve Fotoğraflar

Piyasada birçok uygun fiyatlı duvar tablosu varken duvarlarınız neden boş kalsın ki? Fakat bu konuda karar verirken seçtiğiniz tablo veya tabloların mekana uyacağından ve kalabalık yapmayacağından emin olmalısınız. Duruma göre sadece 1 – 2 tablo kullanabilir veya çok sayıda küçük tablodan oluşan bir köşe oluşturabilirsiniz.

Benzer bir uygulamayı kendi fotoğraflarınızla veya aile fotoğraflarıyla da yapabilirsiniz. Bunun için duvarları kullanmak istemiyorsanız yeni bir sehpa ya da alçak bir dolap alın ve üstüne çerçeveli fotoğraflar yerleştirin. Fotoğraflarınızı bir duvar rafının üstüne de dizebilirsiniz.

6.Küçük Süslemeler Büyük Farklar Yaratabilir

Ev dekorasyonu yaparken odalarda ve diğer bölümlerde gereğinden fazla mobilya ve aksesuar kullanmamak gerekir. Zira bu hem bir görüntü kirliliği yaratır, hem de, özellikle küçük mekanları daha da küçültür.  Fakat bu noktalara dikkat ederek dekoratif aksesuarlar, çiçekler gibi süsleme unsurları kullanmak da sıcaklık ve enerji katar.  Odalara bu konuda neler yapabileceğinizi düşünerek bakın, mutlaka aklınıza bazı fikirler gelecektir. İnternetteki görsellerden de ilham alabilirsiniz. Örneğin, evinizde seyyar bir merdiveni koyacak bir yer olabilir. Böyle merdivenler, basamakları biblo, mum, kumaş parçaları vb. şeylerle süslendiğinde çok hoş görünebiliyor.

7.Aydınlatma Elemanlarını, Halıyı, Sehpaları Yenileyin

Salona yeni, güzel bir avize alın, halıyı değiştirin ve yeni sehpalar alın. Bunların mekandaki mobilyalarla uyum sağlamasına ve modellerinin, renklerinin öncekilerden farklı olmasına özen gösterin. Böylece büyük bir para harcamadan fark edilir bir değişiklik oluşturabilirsiniz.

8.Kullanmadığınız Tekstil Ürünlerini Ve Ufak Tefek Eşyaları Gözden Geçirin

Evi güzelleştirme işini mümkün olduğu kadar az harcama yaparak halletmek istiyorsanız evde pek kullanmadığınız, bir kenarda duran örtüler ve aksesuarlar olup olmadığına bakın. Bir köşede kanepenize örtebileceğiniz, masaya serebileceğiniz güzel örtüler veya büyüklerinizden kalmış, dekoratif amaçlarla kullanılabilecek küçük eşyalar olabilir.

9.El Becerilerinizi Kullanın

Eliniz böyle işlere yatkınsa bazı eski eşyaları boyayarak, üstlerine desenler çizerek yenileyebilirsiniz. İnternetten “Kendin yap” tarzı fikirleri araştırın, o kadar güzel şeyler var ki. Örneğin ahşap paletleri boyayıp sehpa veya gazetelik olarak kullanabilir, boş şişeleri süsleyip güzel bir köşe oluşturabilirsiniz. En basitinden, orta sehpanın üstüne veya uygun başka bir yere bir tepsi koyup içini kurumuş çiçeklerle, mumlarla, süsleyebilirsiniz.

10.Dekoratif Sepetler Ve Kutular

Piyasada hasır ve başka malzemelerden yapılmış çok güzel sepetler ve kutular var. Çeşitli eşyaların depolanması için tasarlanan bu farklı boyutlardaki ürünleri dekoratif amaçlarla da kullanabilirsiniz. Örneğin alçak, kapaksız bir dolabın raflarına eşyalarınızı renkli, desenli kutuların içine koyarak yerleştirebilirsiniz. 3’lü, 4’lü olarak satılan boy boy kutularla bir köşede hoş bir dekor oluşturabilir, güzel görünümlü çok sayıda kutuyla bir rafı, bir dolabın üstünü süsleyebilirsiniz. Büyükçe bir hasır sepeti, içine yapay dallar ve çiçekler koyarak salonun bir köşesine yerleştirebilirsiniz.

Demanslı Hasta Bakımı Yapmanın Zorlukları

Demans (Bunama) kişinin akıl yürütme, konsantrasyon, bellek, düşünme, sorun çözme, fiziksel koordinasyon, konuşma, yeni ve farklı bir ortama adapte olma gibi yeteneklerinin farklı sebeplerle gitgide kötüleşmesi olarak tanımlanabilir. Alzheimer hastalığı, yüzde 60 – 70 gibi bir oranla demansın en sık görülen türüdür. Demanslı hasta bakımı  kolay  bir iş değildir; hasta yakınları bu süreçle baş etmekte ciddi derecede zorlanabilirler.

Araştırmalara göre ABD’de yaşayan demanslı bireylerin yüzde 70’ine aileleri tarafından bakım verilmektedir ve bakım işinden birinci derecede sorumlu olan kişi genellikle hastanın eşidir. Birçok aile bu işi mümkün olduğu kadar uzun süre sürdürmeye çalışma, hastanın bakımını kurumlara devretmeme eğilimindedir. Ailedeki bakım işi, yüzde 72 oranında kadınlar tarafından yapılmaktadır. Erkeklerin payı ise yüzde 39 olarak tespit edilmiştir.

Demanslı bir hastaya bakım vermek kişinin günlük sorumluluklarını arttırır; aile ilişkilerini, iş ortamını, sosyal yaşamını ve toplumu etkiler. Hastayla ilgili sorumlulukları bakım veren kişinin iş ve ev ortamındaki yükümlülüklerinin aksamasına yol açabilir. Bakım işini üstlenen kişi eşinin, annesinin veya babasının demansın sebep olduğu fiziksel veya bilişsel yetersizliklerine sürekli tanık olmaktan dolayı büyük bir üzüntü yaşar. Hastaya karşı sevgi, iyi ve faydalı bir iş yaptığı için memnuniyet hissetmenin yanı sıra yorgunluk, keder, suçluluk, kızgınlık, haksızlığa uğramışlık gibi duygular da yaşayabilir.

Demanslı hasta bakımı yapan erkek ve kadınların hayatında rol değişiklikleri oluşmaya başlar. Bir erkeğin bu süreçte daha önce yapmadığı ev işlerini yapmaya başlaması gerekebilir. Araç kullanmayan, aileyle ilgili kararların alınmasında veya evin ekonomisinde rolü olmayan bir kadın bunları öğrenmek durumunda kalabilir.

Konuyla ilgili araştırmalar yaşlılara ve demans hastalarına bakım veren kişilerin yüzde 22’si fiziksel sağlık sorunları yaşamaktadırlar. Araştırmaya katılanların yüzde 34’ü bu durumunda ruh sağlıklarını da olumsuz etkilediğini ifade etmiştir. Fiziksel şikayetlerin genellikle baş ağrısı, halsizlik ve mide sorunları olduğu tespit edilmiştir.

2000’li yılların verilerine göre yaşlı hastaların, demanslı bireylerin bakımıyla yakından ve sürekli olarak ilgilenen kişilerin yüzde 60 kadarı bu sorumluluğu yerine getirmekte zorluk çekmektedirler. Yarısının ekonomik durumunda bu sebeple olumsuz değişiklikler olmakta ve yüzde 90 gibi büyük bir çoğunluğunun günlük hayatı, özellikle sosyal yaşantı açısından negatif etkilenmektedir. Hastanın özbakımını uygulamak, yanında kalmak, ihtiyaçlarını tespit etmek ve davranışlarındaki değişikliklerle baş edebilmek gibi problemlerin yanında hastayla ilgilenmesi için anlaşılan bakıcı ile de çeşitli sorunlar yaşanabilmektedir.

Hartford Enstitüsü’nün araştırmasına göre, söz konusu hastaların bakımını üstlenenlerin maruz kaldığı riskler şunlardır:

*Kadınlar bu alanda daha fazla sorumluluk almaktadırlar ve kadınlarda depresyon oranı daha yüksektir.

*Hasta eşine bakım veren erkek veya kadınların depresyon geçirme olasılığı diğerlerinden daha yüksektir.

*Kişinin bu yükümlülüğü üstlenmeye hazır olmaması çeşitli sıkıntılar yaşamasına yol açmaktadır.

*Bakım veren kişinin hastayla iletişimi iyi değilse daha fazla sorun yaşanmaktadır.

*Hastaya bakan kişinin eğitim düzeyinin düşük olması depresyon riskini arttırmaktadır.

Sonuç itibariyle; sürekli ve düzenli olarak hasta bakımı yapmak kişilerin strese ve depresyona girme ihtimalini yükseltmekte, fiziksel durumlarını olumsuz etkilemekte, kendilerini iyi ve mutlu hissetmelerini güçleştirmektedir.

Demanslı bir hastaya bakmak insanın hayatını hemen her yönden şu veya bu oranda etkileyen bir sorumluluktur. Bu olumsuz etkilerin azaltılması için bakım veren kişilerin bu konuda eğitilmesi ve destek programlarıyla yardımcı olunması gerekir.

Hasta Yakını Stresi ve Durumu Kolaylaştıracak Tavsiyeler

Kronik bir sağlık sorunu olan birine bakım vermek alışveriş yapmak, yemek hazırlamak ve yedirmek, kişinin ve yaşadığı …

Bebekler Ne Zaman Su İçebilir?

Boğazınızın kuruduğunu hissettiğiniz sıcak bir günde doğal olarak bir bardak suya uzanırsınız. Bu, 2 – 3 aylık …

Kreş Seçerken Dikkat Edilmesi Gereken 8 Nokta

Çocuğunuzu bir kreşe vermeyi düşünüyorsanız onun için en iyi şartları sağlayacak bir yer bulmayı istersiniz. …