Blog

Dozen of articles. Improve your lifestyle now!

Çocukların Bağışıklık Sistemini Güçlendirmenin 12 Yolu

Bağışıklık sistemi çeşitli sebeplerle zayıf kalmış olan çocuklar daha sık hasta olur ve daha uzun sürede iyileşirler. Nedeni çoğu zaman sağlıksız beslenme olan bu durum hem çocuğun kendini kötü hissetmesine, hem de ebeveynlerinin strese girmesine yol açar. Çocukların bağışıklık sistemini güçlendirmek hayatını her bakımdan kolaylaştırmak demektir; hastalıklara karşı dirençli olan çocuklar daha neşeli ve hareketli olurlar, kafaları daha iyi çalışır, sosyal etkinliklerden ve okuldan uzak kalmaları gerekmez.

Yeni doğanlarda bağışıklık sisteminin fizyolojik gelişimi henüz tamamlanmamıştır. Bu süreçte dikkat edilmesi gereken en önemli şeyler bebeği anne sütü ile beslemek, enfeksiyon hastalığı geçirenlerden uzak tutmak, rutin aşıların yapılmasına özen göstermek ve hijyen konusunda dikkatli olmaktır.

Sağlıklı beslenme güçlü bir bağışıklık sistemi oluşturmanın olmazsa olmaz koşuludur. Yeterince vitamin ve mineral almamak insan vücudunda çeşitli sorunlara sebep olur. Önce bu sorunları kısaca gözden geçirelim:

*A vitamini eksikliği büyüme ve gelişme geriliğine, cilt kuruluğuna, saçların güçsüz olmasına, sıklıkla enfeksiyon kapmaya ve ağız içinde yaralar oluşmasına sebep olur.

*B vitamini grubu eksikliği saçların zayıflamasına ve cilt sorunlarına, halsizliğe ve sinir sisteminin bozulmasına yol açar.

*C vitamini grubu eksikliği vücutta çıkan yaraların iyileşmesini geciktirir, alerjiye ve tekrarlayan enfeksiyonlara yol açar, diş eti kanaması sorununa sebep olur.

*E vitamini eksikliği yaraların iyileşme sürecinin uzamasına yol açar, cildi kurumasına ve darbelere karşı güçsüz hale gelmesine, örneğin kolayca morarmasına sebep olur.

*Demir eksikliği çeken bir kişinin zihinsel fonksiyonlarında bozulmalar olur. Yeterince demir almamak ayrıca halsizliğe, kansızlığa, iştahın azalmasına ve soğuğa karşı tahammülsüz olmaya yol açar.

*Çinko eksikliği iştahsızlığa, gelişim geriliğine, iştahsızlığa, tekrarlayan enfeksiyonlara, tat ve koku alma duyularının zayıflamasına neden olur. Tırnakların lekelenmesine yol açar.

*Magnezyum eksikliği kabızlığa, unutkanlığa, iştahsızlığa ve alerjiye sebep olur. Kişinin huzursuzlanmasına ve kaslarının seğirmesine yol açar.

*Selenyum eksikliği kişinin sıklıkla enfeksiyon kapmasına sebep olur, kanserin yayılmasını kolaylaştırır.

*Kalsiyum eksikliği unutkanlık, huzursuzluk ve halsizliğe yol açar. Yeterince kalsiyum almamak hiperaktiviteye, alerjilere ve kas seğirmelerine de sebep olur.

Çocukların Bağışıklık Sistemi Nasıl Güçlendirilir?

1.Anne sütü bebeklere verilebilecek en faydalı, en etkili besin maddesidir. Şartlar uygunsa bebeğinizi 2 yaşına kadar emzirmeye devam edin. 6. aydan sonra ek gıdalara başlamak gerektiğini de unutmayın. Anne sütünün yetersiz kalması durumunda buna 4. ayda başlamanız gerekir.

2.Çocuğunuzun yeterince çinko alması için ona özellikle kırmızı et, tavuk eti ve yoğurt yedirin. Yoğurda mutlaka önem vermelisiniz. Düzensiz bağırsak hareketleri bağışıklık sistemini olumsuz etkiler. Yoğurt, bağırsak florasını düzenleyen bir gıda maddesidir.

3.Kırmızı renkli meyvelerle narenciye türünden meyveler bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirmek açısından etkilidir. Bebeğinize A ve C vitaminleri içeren bu meyveleri vermeye başlamadan önce herhangi bir gıdaya alerjik tepki verip vermediğini tespit etmeyi unutmayın.

4.A, C ve E vitaminlerinden yana çok zengin bir meyve olan avokadoyu püre veya dilim halinde tüketmesini sağlayın ya da salatalara ekleyin.

5.Bir yaşını geçen bebeğinize soğan ve sarımsak vermeye başlayın. İkisi de antibiyotik işlevi görecek derecede güçlü sebzelerdir.

6.Çocuğu soğuk algınlığından korumak için yapmanız gereken en önemli şey yeterince C vitamini almasını sağlamaktır.

7.Mango, havuç ve kayısı beta karoten içerdikleri için bağışıklık sistemini ciddi derecede destekleyen meyvelerdir. Bu meyveleri bebeğe çiğ olarak vermeye çalışın.

8.Mevsimlik taze sebze ve meyveler C vitamininden yana zengindir. Çocuğunuzun günlük menülerinde bunlara mutlaka yer vermelisiniz.

9.Çocuğun bağışıklık sistemini güçlendirmek için yapılması gereken şeylerden biri de paketlenmiş sağlıksız atıştırmalıklardan uzak durmalarına dikkat etmektir. Bu konuda doğru örnek olmaya dikkat edin. Evde sağlıklı atıştırmalıklar bulundurmaya dikkat edin. Çocuğunuzu şekerli, unlu hazır atıştırmalıkların, fast food türü beslenmenin ve marketlerdeki gazlı içeceklerin zararları konusunda sabırla bilgilendirin.

Okul öncesi dönemdeki çocuklar oldukça hareketli olurlar, bu da daha fazla enerjiye ihtiyaç duymaları demektir. Çocuğunuza öğün aralarında meyve, evde pişirilmiş tam buğday unlu, şekersiz veya çok az şekerli kek ya da bisküvi gibi atıştırmalıklar vererek enerji kazanmasını sağlayabilirsiniz.

Kaybettiği enerjiyi faydasız, boş gıdalardan almasını engellemek için kahvaltıda bal veya pekmez yedirebilirsiniz.

10.Çocuğunuza kutulanmış meşrubatlardan değil, evde sıktığınız taze meyve sularından verin.

11.Haftanın 1 veya 2 gününde sofrada balık bulundurun. Balık ve diğer deniz ürünlerinde bulunan selenyum E vitaminiyle birlikte çalışan güçlü bir antioksidandır. Yumurta, fındık, ceviz ve hindi eti de selenyum içerir.

12.Yetersiz ve düzensiz uyku çocukların karanlık ortamda ve derin uyku halinde salgılanan melatonin hormonunun etkilerinden faydalanamamalarına sebep olur ki bu etkilerden biri de bağışıklık sistemini güçlendirmektir. Bu yüzden çocuğunuzun uyku düzenine dikkat edin, yaşının gerektirdiği kadar uyuduğundan emin olun.

Bebeklerde Ayrılık Korkusu Ve Baş Etme Yolları

Birçok bebek annesi kendisinden uzaklaştığı zaman ağlamaya başlar. Çünkü sesini, kokusunu en iyi tanıdığı ve yanında kendini en güvende hissettiği kişi annesidir. Bir anne iseniz büyük ihtimalle bu konuyla ilgili tecrübeleriniz vardır. Bebeklerde ayrılık korkusu şartlara göre farklı seviyelerde olabilir. Örneğin bakımı sadece annesi tarafından yapılan ve yabancılarla pek teması olmayan bir bebekte bu korku daha yoğun olur. Bebeğin önem verdiği birinin yanından ayrılmasına tepki vermesi genellikle 6 aydan sonra başlar. Bu genel olarak şaşırtıcı bir durum olmamakla beraber bebeklerde ayrılık endişesi ve yabancı korkusu ile baş edebilmek için bazı püf noktalarını bilmek gerekir.

İhtiyaçlarının karşılanması 2 – 3 aylık bir bebeğin mutlu olması için yeterlidir. Fakat 8 – 9 aylık bir bebek bununla yetinmez, annesinin sürekli yanında olmasını ister. Bu yüzden, 6 aylık bebeklerin bakımı için bir başkasından yardım almak faydalı olabilir. Böylece bebek başka insanlara daha kolay alışır.

Bebeklerde anneden ayrılma korkusu belli sınırlar içinde normaldir. Bebeğinizin bakımını tam olarak yerine getiriyor, ona gereken ilgi ve şefkati veriyorsanız, siz dışarıya çıktığınız veya yanından ayrıldığınız için kendinizi suçlu hissetmeniz gerekmez. Uzaklaştığınız zaman ağlaması yaptığınız bir hatayla veya yeterince iyi bir anne olmamanızla ilgili değildir. Bebeğin dünyada en iyi tanıdığı ve en güvendiği kişinin uzaklaşmasına gösterdiği normal bir tepkidir bu ve 2 yaşın sonlarına doğru azalmaya başlaması beklenir.

Ayrılık kaygısını en yoğun şekilde yaşayan bebekler 18 aylık olanlardır. 6 ay – 18 ay arasındaki bir bebek yanında görmediği kişinin geçici bir süreyle uzaklaştığını düşünemez, onun ortadan kaybolduğuna inanır. 3 yaşlarındaki çocukların çoğu ayrılmayı bilişsel olarak daha iyi algılamaya, bunun geçici bir durum olduğunu anlamaya başlarlar.

Bebeklerde Ayrılık Korkusu İle Baş Etmenin Yolları

Annelerin, sözden anlayacak yaştaki bebeklerine bir süre için uzaklaşacaklarını ve sonra yine geleceklerini söylemeleri gerekir. Bebeğin ağlamasını, sorun çıkarmasını önlemek için dışarıya habersizce çıkmak doğru bir uygulama değildir. Bu, bebekte annesinin ortalıkta gözükmediği her zaman bir yere gitmiş olabileceğini düşünerek korkmasına sebep olur ve ona olan güvenini sarsar. Bu haberi verirken zamanı doğru ayarlamak önemlidir. Uzun süre önce söylenirse bebek bunu unutabilir, az bir zaman kalınca söylenirse de bu fikre alışacak zamanı kalmayabilir.

Çocuğunuz sizin dışarıya çıkmanızdan hoşlanmayabilir ama gerektiği zaman bunu yapmalısınız. Kısa süreli ayrılıklar çocuğun geri döneceğinizi öğrenmesini sağlar. Gideceğiniz zaman onun yanında fazla oyalanmayın. Bebeğiniz ağlarken veya sizi gitmemeye ikna etmeye çalışırken bunu yapmak zor gelebilir ama ne kadar çabuk giderseniz onun olumsuz ruh hali de o kadar çabuk düzelir. Siz yanından rahatlıkla ayrılırsanız o da olayı daha rahat karşılar. Tepkisinin işe yaramadığını anlayınca büyük ihtimalle bir süre sonra susacak ve bu tür deneyimlerin sayısı artınca yine geleceğinizi öğrenecektir.

Bu tür denemelerde çocuğun yaşadığı evde, alışmış olduğu bir yetişkinle beraber kalması önemlidir.

Başka bir evde zaman geçirmesi gerekecekse şu yöntemi deneyebilirsiniz:

*Bebeği bırakacağınız kişiyle önce kendi evinizde, hep beraber zaman geçirin.

*Bir süre sonra kısa aralıklarla ikisini baş başa bırakmaya başlayın.

*Bu aşamalar halledildikten sonra bebeği kendisine bakacak olan kişinin evinde bırakıp dışarı çıkın. Her ihtimale karşı oradan hemen uzaklaşmayın. Her bebek farklıdır ve bunun işe yarayacağından emin olamazsınız ama bazı çocuklar üzerinde başarılı sonuç veren bir uygulamadır.

Çocuğunuzun görüş alanından kısa bir süre için çıkıp evin başka bir yerine geçtiğinizde huzursuz oluyor, sorun çıkarıyorsa ona bir şeyler anlatın, mesela yaptığınız şeylerden söz edin. Şarkı söylemeyi de tercih edebilirsiniz. Bu, özellikle 2 yaş civarındaki bebekler üzerinde etkili olan bir yöntemdir; böylece yakınında bir yerlerde olduğunuzu bilir ve kendini güvende hisseder.

Annenin çocuğu kendine çok fazla, çok sıkı bağlaması ve ebeveynlerin gereğinden fazla korumacı olması da bu konuda sıkıntılar yaşanmasına sebep olur. Kimse bir anneyi çocuğunu kendine bağladığı için suçlayamaz ama bu çocuğun bağımsızlaşmasını zorlaştıran bir durumdur.

Anne babaların çocuklarını korumalarına da kimse bir şey diyemez elbette, ancak haddinden fazla himayeci davranmak çocuğun zararına olacaktır. Bebeğinizin canının yanmasını, başına kötü bir şey gelmemesini istersiniz tabii, ancak, bunu onun bireyselleşme çabalarına engel olmadan, ılımlı bir şekilde yapmalısınız. Tehlikeli bir durum söz konusu değilse onun yanınızdan uzaklaşmasına, kendince keşifler yapmasına engel olmamalısınız.

Hasta Yakını Stresi ve Durumu Kolaylaştıracak Tavsiyeler

Kronik bir sağlık sorunu olan birine bakım vermek alışveriş yapmak, yemek hazırlamak ve yedirmek, kişinin ve yaşadığı …

Bebekler Ne Zaman Su İçebilir?

Boğazınızın kuruduğunu hissettiğiniz sıcak bir günde doğal olarak bir bardak suya uzanırsınız. Bu, 2 – 3 aylık …

Kreş Seçerken Dikkat Edilmesi Gereken 8 Nokta

Çocuğunuzu bir kreşe vermeyi düşünüyorsanız onun için en iyi şartları sağlayacak bir yer bulmayı istersiniz. …