Çocuk depresyonu nedir?
Depresyonu erişkinlere özgü bir durum olarak kabul ediyoruz çoğunlukla ama çocuk depresyonu diye bir şey de var. Bir bebeğin veya küçük bir çocuğun geçim sıkıntısı, aşk acısı, iş sorunları veya evlilikle ilgili sıkıntıları olmayabilir ama bu onun depresyona girmeyeceğini göstermez. Sonuç itibarıyla siz bu konuda ne düşünürseniz düşünün veriler bebeklik veya çocukluk çağı depresyonu olgusunu gerçekliyor. Süt çocukları dahil kimse depresyondan muaf değil; annesinden uzun süre ayrı kalan ve kendisine anne modeli olacak, ilgi ve şefkat gösterecek birinin varlığından yoksun büyüyen bebekler bunalıma girebiliyorlar. Annenin de sorunları olabilir, mutsuz olabilir, evliliğinden memnun olmayabilir ve bütün bunlar bebeğiyle sağlam ev sağlıklı bir bağ oluşturmasını engelleyebilir. Ve bütün bunlar da bir bebeğin depresyona girmesine yol açabilir.
Ailesini kaybetmiş veya terk edilmiş, sahip çıkılamamış, bakılamamış olup da bakım evlerinde, çocuk yuvalarında büyüyen çocuklar da depresyona girebiliyorlar. Bu durumdaki çocuklarda hospitalizm veya yuva hastalığı olarak anılan psikosomatik rahatsızlık da gözlenebiliyor. Bu hastalık çocukların gelişme ve öğrenme bozukluğu yaşamasına sebep olabiliyor. Çocuk depresyonu kalıtımla da ilgili; anne veya babasında depresyon olan çocuklar depresyona daha kolay yakalanıyor. Anneden yoksunluk bebeklerin depresyona girmesinin başlıca sebebi olmakla beraber bebeklik döneminde bir annenin sadece ‘varlığı’ yeterli olmuyor. Anne fiziksel olarak çocuğun yanındaysa fakat sevgisiz, ilgisiz bir tutum sergiliyor veya bebeği reddediyorsa bu da depresyona sebep oluyor. Ayrı yaşayan veya boşanmış ailelerin yanlış davranışları, bir tarafın çocukta diğer tarafa karşı antipati veya nefret uyandırmaya çalışması; bunlar çocukları bunalıma iten davranışlar. Aile içinde yaşanan çatışmalar, huzursuz ve mutsuz bir ortam çocuk ve ergenlerde depresyon riskini arttırıyor.
Bebeklerde depresyon içe kapanma, çevreye karşı ilgisizlik, beslenme sorunları, huzursuzluk şeklinde dışa vuruyor. Depresif çocukların okuldaki başarı oranı düşüyor, sakin ve uyumlu bir çocuk depresyon geçirdiğinde sinirli, bağırıp çağıran, agresif bir çocuğa dönüşebiliyor; öfke patlamaları sergilemeye, uyku ve iştah sorunları yaşamaya başlayabiliyor. Okul çağındaki depresif çocuklarda derslere ve ödevlere karşı ilgisizlik, ders başarısında düşme, kendine güvenin azalması gibi durumlar gözleniyor.