Çocuklarda okul korkusu
Özellikle anaokulu ve ilköğretime yeni başlayan çocukların okula gitmek istememe, okula gitmemek için ağlama, bağırma gibi tepkiler göstermelerine sık sık rastlarız. Okul korkusunun en basit hali olarak gösterilebilecek olan bu durum aslında oldukça normaldir ve pek çok çocukta görülür. Ancak ebeveynler ve öğretmenler ne kadar anlayışlı davranıp telkin ederlerse etsinler okula başladıktan 3-4 hafta kadar sonra da bu durum sürüyorsa çocuklarda okul korkusu ciddi bir problem olarak değerlendirilmelidir.
Küçük yaşta olup okula yeni başlayan çocuklarda daha yaygın olmakla birlikte okul fobisi olarak da adlandırılabilen okul korkusu ortaöğretim ve lise çağlarındaki çocuk ve gençlerde de görülebilir. Özellikle lise çağındaki çocuklarda okulun kendisinden korkma, takıntılı bir fobi geliştirme durumuyla okulda arkadaşlarıyla yaşadığı problemler ya da derslere ayak uyduramama sebebiyle okula gitmek istememe hali karıştırılmamalıdır. Bu durumlardan ilki bir uzmanın desteğiyle başlanacak ciddi bir tedavi sürecini gerektirirken ikincisi anne babanın çocuğa anlayışlı yaklaşımı, sorumluluklarını ve okulu bitirmenin hayatta ona sağlayacağı avantajları anlatması ve olumlu telkinler sonucunda ortadan kalkabilmektedir.
Çocuğun okula gitmemesine izin vermek okul korkusu tedavisi konusunda atılabilecek en yanlış adımdır. Böyle bir yaklaşım sonucunda çocuk okula gitmesinin önemini kavrayamayacak, sizin ona izin vermenizin sağladığı güvenle okula gitme fikrinden daha da uzaklaşacaktır. Bunun yerine gerekirse okul müdürü, sınıf öğretmeni ve hatta çocuğun sınıf arkadaşlarının velilerine durumu anlatıp destek istemek ve bir uzman görüşü almak yapılacak ilk şey olmalıdır. Okul korkusu nedeniyle sürekli ağlama, durgunluk, hevessizlik, iştahsızlık, içine kapanma, karın ağrısı, mide bulantısı gibi belirtiler gösteren çocukla anlayışlı bir biçimde konuşulmalı ve okula gitmenin olumlu yönleri anlatılmaya çalışılmalıdır. Bu süreçte çocuğun okuldan iyice soğumaması için yalnızca sabahtan öğlene kadar okula gitmesi ya da ödevlerini ve ders notlarını almak için bir iki saat kadar okula uğraması mutlaka sağlanmalıdır.
Okul korkusunu yenmede en önemli etken anne ve babanın bu konudaki tavrıdır. Ebeveynler bu noktada çocuğun okula gitmesi konusunda pazarlığa açık olmamalı, ancak bunun dışında çocuğun geliştirdiği okul korkusu hakkında anlatacağı her şeyi dinlemeli ve anlayışlı olmalılardır. Çocuğa kızmak, okula gitmek istemediği için çeşitli cezalar vermek ve evden çıkma, gezme gibi özgürlüklerini kısıtlamak sorunu çözmeye yardımcı olmayacağı gibi sorunun derinleşmesine neden olacaktır.