Çocuklar Neden Depresyona Girer?
Depresyon, farklı seviyelerde olmak üzere, kendini bıkkın, sıkıntılı ve üzgün hissetme, hayattan zevk alamama gibi durumları ifade etmek üzere kullanılan bir kelimedir. Yetişkin gözüyle bakıldığı zaman çocukluk çağı insanın hiçbir kaygısının ve sorumluluğunun olmadığı rahat bir dönem gibi görünebilir ama çocuklar da çeşitli sebeplerle bunalıma girebilirler.
Çocuklar Hangi Sebeplerle Depresyona Girer?
Çocukluk çağı depresyonu genellikle aşağıdaki sebeplerden kaynaklanır:
*Ebeveynlerin, özellikle annesinin ilgisinin yetersiz olması
*Şiddet, hakaret, istismar gibi travmatik durumlara maruz kalmak
*Boşanmayla ilgili sorunlar (Ebeveynlerinin boşanma kararı alması, boşanma sonrasında anne veya babanın çocuktan uzaklaşması, ebeveynlerin birbirleri hakkındaki kötü sözleri, yanından ayrıldığı ebeveyniyle görüşeceği günlerle ilgili çatışmalar vb)
*Çok yakın olunan birinin ölmesi veya uzağa gitmesi
*Kronik hastalıklar
*Genetik etkenler (Ailede devamlı depresif ataklar geçiren biri veya birileri olması)
*Özürlü olarak doğmak veya bir kaza ya da hastalık sonucunda bir veya birkaç yetiyi kaybetmek
*Başka, uzak bir yere taşınmak, okul değiştirmek
Çocuklarda Depresyon Belirtileri
Okul Öncesi Dönemde
*Huzursuzluk
*Ağlama krizleri
*Beslenme sorunları
*Uyku düzeninin bozulması
*Göz teması kurmaktan kaçınma
*İçe kapanıklık
*Eşyalara zarar verme
*Oyunlar ve oyuncaklar gibi çocukları mutlu etmesi beklenen şeylere karşı ilgisizlik, bunlarla mutlu olamamak
*Asabiyet, belirgin bir inatlaşma, her şeye karşı gelme
Okul Sonrası Ve Ergenlik Döneminde
*Enerji kaybı, halsizlik, isteksizlik
*Belirgin kilo kaybı veya artışı
*Sosyal ilişkilerde bozulma
*İçine kapanma
*İntiharla ilgili düşünceler, intihar girişimi
*Alkole veya uyuşturucu bir maddeye yönelme
*Çöküntü, mutsuzluk, hiçbir şeyden keyif alamama hali
Ruhsal Çökkünlük Her Yaşta Yaşanabilir
Çocuklar, özellikle de küçük yaşta olanlar yetişkinlerin hayatla ilgili birçok korku ve endişesini anlayamaz ve onlar gibi düşünemezler elbette. Ancak bu, anne babalarının veya kardeşlerinin endişeli, üzgün, hasta olmasından veya sevdikleri bir aile büyüğünün kaybından etkilenmeyeceklerini göstermez. Ebeveynlerinden birinin şiddet uyguladığı veya sözlü olarak sürekli aşağıladığı bir çocuğun kendini güvende, mutlu ve rahat hissetmesi mümkün değildir. Hayatlarını, sosyal çevrelerini etkileyen çeşitli olumsuz olaylar çocuklarda da ruhsal çökkünlüğe yol açabilir.
Aile Ortamı Çocuğun En Güvenli Sığınağı Olmalıdır, Ama…
Bir yetişkin olarak çevrenizde ev ortamında pek de güvenli ve huzurlu olmadığını düşündüğünüz çocuklar olabilir veya gazetelerde, internet sitelerinde olumsuz aile koşulları yüzünden mutsuz olan, travma geçiren, zarar gören çocuklarla ilgili haberleri okuyorsunuzdur. Böyle bir ortamda yaşamakta olan bir çocuk doğal olarak depresyon geçirecek, iyi ve topluma faydalı bir insan olması çoğu zaman mümkün olmayacaktır. Çocukluk çağı depresyonu bazen böyle ortamlarla ilişkilidir.
Ebeveynler Olarak Gözlemci Olmalısınız
Sıkıntı veren, gerginliğe sebep olan ortamlar ve olaylar her zaman ve her çocuğun depresyon geçirmesine yol açmaz. Kişisel özellikler, ailenin tutumu ve desteği, çevreden model alma, okul desteği ve genetik yatkınlık depresyonun meydana çıkmasını veya sürmekte olan depresyon tedavisi sürecini etkiler.
Çocuklarda görülen davranış değişimlerine, duygusal ve davranışsal sorunlarına karşı uyanık olmak önemlidir. Çocuğunuzun yaşadığı bir problemi şımarıklık, dönemsel bir mutsuzluk veya haylazlık olarak değerlendirirken asıl sorunun fark edilmesini ve dolayısıyla tedavi edilmesini geciktiriyor olabilirsiniz. Çocukluk dönemi sürekli bir gelişme dönemidir; bu yıllardaki sorunların önemsenmemesi veya üstünün kapatılması kalıcı ve daha uzun vadeli sorunlara yol açabilir.
Bir sıkıntısı olan, iştahı azalan veya eskisine göre daha huysuz olmaya başlayan her çocuk depresyonda değildir tabii ki. Yapmanız gereken şey, çocuğunuzda bu türden bir değişim gördüğünüzde onu gözlem altına almaktır. Böylece durumun daha kötüye gidip gitmediğini fark edip ona göre davranabilirsiniz.
*Çocuğunuzu dinleyin, onunla iletişim kurun, düşüncelerini ve sorunlarını anlatması için teşvik edin.
*Davranışlarında ve ilişkilerinde değişen şeylerin farkına varmak için onu gözlemleyin.
*Sorunlarını küçümsemeyin, ciddiye alın. Her sorununu çözmeye kalkmayın ama her zaman yardımcı olmaya hazır olduğunuzu bilmesini sağlayın. Okulda birtakım sıkıntılar yaşıyorsa bunları görmezden gelmeyin. Gerekirse yöneticilerle ve öğretmenlerle görüşün.
*Sorunlarınızı ona yansıtmayın, yaşına göre büyük bir ağırlık hissetmesine sebep olmaktan kaçının. Hayatınızın gidişatıyla ilgili sorunlarınız, kızgınlıklarınız varsa hıncınızı ondan çıkarmayın.
*Çocuğunuzla ilgili halledemeyeceğiniz bir problem olduğunu düşünüyorsanız uzman bir hekime başvurun.
Bir önceki yazımız olan Uyumak İstemeyen Çocuk İçin 10 Çözüm Önerisi başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.