Blog

Dozen of articles. Improve your lifestyle now!

Sağlıklı Bir Anne – Çocuk İlişkisi İçin Tavsiyeler

Sevgi, şefkat ve güven üzerine kurulmuş bir anne – çocuk ilişkisi çocuklar üzerinde her açıdan büyük bir etkiye sahiptir. Normal şartlar altında bir insanın sevgiyle yaklaşacağı ve iletişim kuracağı ilk kişi annesidir. Bir çocuğun güven veya güvensizlik duyguları, özellikle yaşamının ilk 18 ayı içinde aldığı eğitim biçimine, yetiştirilme şekline ve kendisiyle kurulan duygusal etkileşime bağlı olarak gelişir.

Doğumu takip eden ilk altı ay boyunca anne her zaman bebeğinin yanında olmalı, onu emzirmeli, sarıp sarmalamalı, ihtiyaçlarına gecikmeden karşılık vermelidir. Bebeğin sağlıklı bir şekilde gelişmesi için 6 – 8 aydan sonra annenin kısa aralıklarla da olsa yanından uzaklaşması tavsiye edilir.

Annenin sağlıklı tutumu; ilgisi ve korumasının sürekli, tutarlı ve kararında olması çocuğun sevildiğini ve kollandığını bilmesini sağlar. Annenin tutum ve davranışlarının dengeli olması çok önemlidir. İnsan doğal olarak çocuğunu korumak ister, fakat aşırı korumacı bir davranış çocuğun kendine güvenmesini, bir şeyleri kendi başına halledebileceğine inanmasını önler. Bir örnek verelim: Yürümeye yeni başlayan bir çocuk yere düştüğü zaman, ortada tehlikeli bir durum yoksa yanına koşup onu hemen kaldırmak yerine bunu kendi başına yapmasını beklemek gerekir.

Sağlıklı bir anne – çocuk ilişkisi çocuğun daha sonra kuracağı başka ilişkilerin kalitesini de belirler. Yeterince sevgi, şefkat ve ilgi gören bir çocuğun psikolojisi daha sağlam olur. Çocuğunuzu dikkatle, başka şeylerle ilgilenmeden dinlerseniz o da başkalarını dinlemeyi öğrenir. Onunla nazik, saygılı ve anlayışlı bir şekilde konuşursanız insanlarla o şekilde konuşur.

Çocuklar yaşları büyüdükçe daha bağımsız olmak isterler. Öte yandan, kurallara ve sınırlara da ihtiyaçları vardır. Çocuk, söyleyebileceği ve yapabileceği şeylerin bir sınırı olduğunu ve sınırları aşmanın bir bedeli olduğunu bilmelidir. Hoşgörü önemlidir, fakat sınırsız hoşgörü fayda değil zarar getirir. Öte yandan aşırı bir disiplin de çocukların kişiliğini olumsuz etkiler. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, her konuda dengeli ve tutarlı olmak esastır.

Bizim kültürümüz bireyselleşmeye çok olanak veren bir kültür değildir. Bu yüzden çocuklarımızın ihtiyaçlarını düşünme ve onların yerine karar verme gibi tutumları abartmaya eğilimli olabiliriz. Oysa çocuklarda sorun çözme ve karar verme becerilerinin gelişmesi için yaşlarına uygun seviyede bir bağımsızlık hakkının tanınması gerekir. Çocuğunuzun bütün sorunlarını siz çözerseniz onları kendi başına halletme, çözüm alternatifleri bulma becerisi gelişemez. Bu, hayata karşı sağlam, dirençli ve güvenli bir duruşu olmasını engeller.

Çocuklarla kaliteli zaman geçirmek uzmanların çok önem verdiği bir konudur. Çocuğunuzla birlikte gezintiye çıkmalı, ona gününün nasıl geçtiğini, bir sıkıntısı olup olmadığını sormalı ve cevaplarını dikkatle dinlemeli, birlikte kitap okumalı ve film izlemeli, oyunlar oynamalısınız. Aranızda güzel, sağlıklı, doyurucu, anlamlı bir iletişim olması hem bağınızı pekiştirir, hem de çocuğunuzun iletişim becerilerini geliştirir.

Şımarık ve tatminsiz bir çocuk yetiştirmek istemiyorsanız gerektiği zaman “Hayır!” demeyi öğrenmelisiniz. Çocuğunuzun herhangi bir talebine olumsuz cevap vermekte haklı olduğunuzdan eminseniz geri adım atmamalısınız.

Herkes çocuğunu mutlu etmek, bütün gereksinimlerini karşılayabilmek ister. Bir dereceye kadar bunu yapmak da gerekir. Fakat mantıklı veya mantıksız olduğuna bakılmaksızın her istediği kabul edilen bir çocuk sahip olduğu şeylerin değerini bilmeyi öğrenemez ve tatminsiz bir insan olur. Ayrıca herkesten aynı tutumu bekleyebilir, ancak hayatta istediği her şey olmayacaktır. Karşısında her zaman sizin gibi her isteğine “Evet” diyen insanlar olmayacak ve bu onun bocalamasına yol açacaktır.

Çocuğunuzun eğitim sürecine dahil olmalı ve ona destek vermelisiniz. Bunu asla bütün ödevlerini yapmak olarak düşünmemelisiniz. Okula yeni başlayan bir çocuğa yol göstermek ve sıklıkla etrafında olmak gerekir ama zaman ilerledikçe çocuğunuz bu konuda da sorumluluk almayı öğrenmelidir.

İyi bir anne – çocuk ilişkisinin çocuklar üzerindeki olumlu etkileri tartışılmaz. Fakat çocuğun bütün sorumluluğunun anneye bırakılması doğru değildir ve anne için de, çocuk için de zararlı olabilir. Çok fazla yorulan ve yıpranan; dinlenmeye, bireysel bir şeyler yapmaya fırsatı olmayan bir giderek daha sinirli olmaya, hatta tükenmeye başlar. Bu da çocuğuyla ilişkisini olumsuz etkiler. Babanın ve diğer aile bireylerinin anneye yardım etmesi, destek vermesi gerekir.

Bir önceki yazımız olan Çocukları Okula Hazırlamanın 12 Yolu başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Comments for this post are closed.

Hasta Yakını Stresi ve Durumu Kolaylaştıracak Tavsiyeler

Kronik bir sağlık sorunu olan birine bakım vermek alışveriş yapmak, yemek hazırlamak ve yedirmek, kişinin ve yaşadığı …

Bebekler Ne Zaman Su İçebilir?

Boğazınızın kuruduğunu hissettiğiniz sıcak bir günde doğal olarak bir bardak suya uzanırsınız. Bu, 2 – 3 aylık …

Kreş Seçerken Dikkat Edilmesi Gereken 8 Nokta

Çocuğunuzu bir kreşe vermeyi düşünüyorsanız onun için en iyi şartları sağlayacak bir yer bulmayı istersiniz. …