Yaşlılık Psikolojisi Ve Yaşlıları Anlamak
İnsan hayatının 65 yaş üstü bölümü yaşlılık dönemi olarak nitelendirilir. Bu yaşın üstündeki insanlarda düşünme hızı, yaratıcı yetenekler, algılama ve hareketlilik azalmaya, fiziksel yakınmalar artmaya başlar. Yaşlılık psikolojisi de çocukluk ve ergenlik psikolojileri gibi kendine özgü özellikler gösterir. Kişinin yaşıtlarının sayısı ve dış dünya ile ilişkileri azalır, yeniliklere ve değişikliklere uyum sağlamakta eskiye göre daha çok zorlanır, uğraşları kısıtlanır. Yaşlı bireyler çoğu zaman geçmişe sığınırlar, çünkü yaşamın planlar yapmanın ve umut etmenin pek mümkün olmadığı bir dönemine girmişlerdir. Yaşlıları anlamak, idare etmek çoğu zaman kolay değildir. Ama çoğumuz en azından ailemizdeki büyükleri, yakın çevremizdeki yaşlıları anlamayı ve memnun etmeyi isteriz.
İnsanların yaşlılık döneminde yaşadığı şeyler kişilik özelliklerine, sağlık durumuna, alınan ilaçlara, hayat şartlarına göre değişkenlik gösterir. Yine de bazı değişimler genel olarak geçerlidir. Özellikle buna yol açan bir hastalık söz konusu olmadıkça yaşlı insanlar akıl sağlığı yönünden ciddi sorunlar yaşamazlar. Dikkatlerini tek bir noktaya yöneltmekte ve belli bir uyaranı takip etmekte güçlük çekmezler. Ancak, dikkati bir uyarandan ikincisine, sonra tekrar birincisine yöneltmekte, yani aynı zaman diliminde 1’den fazla uyarana bölüştürebilme yetenekleri azalır.
Yaşlılıkla birlikte azalmaya başlayan fonksiyonlardan biri de öğrenme fonksiyonudur. Hafızaya gelince; yakın dönemde olup bitenler unutulurken uzak geçmişte yaşananlar çoğu zaman detaylı olarak hatırlanır. Kelime hazinesi, azalmak bir yana, eğitimli yaşlılarda artış gösterir, fakat konuşmalar özensiz olmaya ve daha fazla tekrar içermeye başlar. Ölümler ve hareket etme zorluğu gibi şeylerden dolayı sosyal çevre eskisi kadar kalabalık değildir ve yeni ilişkiler kurmakta zorluk çekilir. Yaşlılar genellikle yeni şeyler öğrenmeye ve denemeye meyilli değildirler. Vücut daha güçsüz ve kırılgandır, çeşitli ilaçlar almak gerekebilir. Yaşlılık psikolojisi bu etkenlere bağlı olarak şekillenir.
Süreci zorlaştıran etkenlerden biri de günümüzün şartlarıdır. Genç görünmenin çok önemli bir şeymiş gibi sunulması insanların yaşlılığın getirdiği fiziksel özelliklerle savaşmak için büyük bir çaba harcamasına yol açmıştır ve bu bir stres etkeni haline gelmiştir. İnsan elbette yaşadığı sürece kendini bırakmamalı, sağlıklı beslenmeli, olabildiği kadar hareketli olmalı ve yapabileceği egzersizleri yapmalıdır. Bakımına, giyimine de dikkat etmelidir çünkü her şey bir yana bu kişinin kendini iyi hissetmesini sağlar. Fakat genç görünmek adına aşırı bir çabaya girmek, maddi şartları zorlayarak bunu sağlayacak yöntemler uygulatmak yorucu ve yıpratıcıdır. Yaşlılığa tamamen teslim olmak, kendini hayattan soyutlamak, görünümü hiç umursamamak doğru değildir ama yaşlılığı hayatın doğal bir süreci olarak kabul etmek ve sindirmek gerekir.
Yaşlıları Anlamanın Ve İletişim Kurmanın Yolları
Yaşlıları anlamak için duygularını ve sorunlarını öğrenmeye, kavramaya çalışmak gerekir. Genç ve aktif bir insan için kolay bir şey değildir bu ama yine de empati kurmak işe yarayacaktır. Yaşlı bireyler ilgi isterler ve elinizden geldiği kadar ilgilenseniz de onlara yeterli gelmeyebilir. Bu durumda yakınmalarını fazla karşı çıkmadan, ters cevaplar vermeden dinlemeye çalışmak gerekir.
Yaşlı anne ve babanızı veya başka yakınlarınızı, komşunuzu memnun etmek istiyorsanız onları sıklıkla aramalı ve yanlarına uğramayı, bir şeye ihtiyaçları olup olmadığını sormayı da ihmal etmemelisiniz. Bu sırada uzun ve bazen de sıkıcı bir konuşmaya maruz kalabilirsiniz ama sabırla dinlemeye çalışmalısınız. Onun etrafında size göre çok daha az sayıda insan vardır ve bir şeyler anlatacak birini bulmuşken mümkün olduğu kadar uzun uzun anlatmak isteyecektir.
Hayatın daha hareketsiz, daha sağlıksız ve yalnız bir döneminde olduklarından, ölümü daha yakında hissettiklerinden, bazen de kişiliklerinden dolayı yaşlıların sözleri zaman kırıcı, hatta kızdırıcı olabilir. Bu durumda da sabrınızı devreye sokmalı, alınmamaya çalışmalısınız.
Yaşlı biriyle sohbet ederken, aslında ihtiyacınız olmasa bile, belli bir konudaki fikrini sorun; bu hoşuna gidecektir. Birinin tecrübelerinden faydalanmak istemesi yaşlıları her zaman memnun eder, işe yaradıklarını, faydalı olduklarını hissetmelerini sağlar.
Neler yapmak istediğini öğrenin, bunlardan hangilerini yapabileceğini düşünün ve gerçekleştirmesine yardımcı olmaya çalışın. Onu oyalayacak şeyler bulmaya gayret edin. Bunu yalnız başına yapamayacak durumdaysa dışarıya çıkarın. Gücünü zorlamamaya dikkat ederek yürümesini, hava almasını sağlayın. Evinde hayatını kolaylaştıracak aletler yoksa temin etmesine yardımcı olun. Arada bir hoşuna gidecek küçük sürprizler yapın. Örneğin rutin ziyaretlerinizin dışında bir ziyarette bulunun veya küçük bir hediye alın.
Yalnızlık Sorunu
Yaşlılık döneminin sorunlarından biri de yalnız kalmaktır. İleri yaşlardaki insanların çevresi akranlar ve aynı yaş grubundaki akrabalardan yana ciddi derecede daralır. Kişi sıklıkla dışarıya çıkacak durumda olmamak, toplu taşıma araçlarını kullanmakta ve yürümekte zorlanmak gibi sebeplerle hayatının büyük kısmını evde geçirmek durumunda kalır. Aile bireyleri tarafında aranıp sorulmayan, ziyaret edilmeyen yaşlılar kendilerini yalnız ve umutsuz hissederler. Bu yüzden, çevrenizdeki yaşlılara yapabileceğiniz en büyük iyiliklerden biri onlarla ilgilenmek, mümkün olduğu kadar sosyal ortamlara dahil etmek ve onları dinlemektir. Yaşlılar, çevreleri azaldığından çoğu zaman kendilerini dinleyecek birilerini bulma şansına sahip değildirler ve buna ihtiyaç duyarlar.
Huzurevi Alternatifi
Alışık oldukları çevrede yaşamak yaşlıların kendilerini iyi ve güvende hissetmelerini sağlar, bu yüzden bu durumun mümkün olduğu kadar uzun süre devam etmesini sağlamak gerekir. Evlenmediği veya eşini kaybettiği ya da ayrıldığı için yalnız yaşayan yaşlı kişiler aralıklı, dönüşümlü olarak çocuklarının yanında kalabilirler. Huzurevi de, kendisinin de istemesi durumunda, bir seçenek olarak değerlendirilebilir. Yaşlıların çoğu bu seçenekten hoşlanmazlar, zira huzurevlerinin imajı çoğu zaman pek olumlu değildir. Bu mekanlar çoğu zaman aile ilişkilerinde sorunlar yaşandığı için, başka çare kalmadığı veya yaşlılar istenmediği için başvurulan yerler düşünülür. Huzurevinin bir düşkünler evi değil yaşlıların boş zamanlarını değerlendirmesi, uğraşlar bulması, hayatı dolu dolu yaşaması için imkanlar sunan bir yer olduğunun insanlara kanıtlanması gerekir. Bu şartları sunmayan huzurevleri denetlenmeli ve olması gereken hale gelmelerini sağlayacak devlet politikaları üretilmelidir.
Günümüzde yaşlı nüfusun dünya çapında bir artış gösterdiği gözlenmektedir. Bu durum yaşlı insanlara yönelik projeler hazırlanmasını gerektirir. Yaşlıların barınacağı binalar inşa ederken sadece yaşamaya devam etmesine ve karınlarının doymasına odaklanılıyor. Oysa bunun fiziksel, zihinsel ve sosyal aktivitelerde bulunmalarını da sağlayacak şekilde yapılması gerekiyor.
İsteksiz ve hazırlıksız bir şekilde veya kandırılarak huzurevine götürülen bazı yaşlıların bazen bunama olduğu zannedilen beyinsel tepkiler verdiği görülmüştür. Oysa mesele bunamak değil, bu yeni çevreye uyum sağlamakta zorluk çekmektir. Bu yüzden, yaşlı bireyin bu yeni mekana ve yaşam tarzına önceden hazırlanması ve onayının alınması gerekir.
Sosyal Ve Bilişsel Desteğin Önemi
Yaşlıların ihtiyaçlarından biri de bilişsel destek almaktır ama bu konu çoğu zaman sosyal yardımların yanında ikinci planda kalır. Kişinin yaşlanması bir şeyler öğrenemeyeceği anlamına gelmez, hatta zihinsel yeteneklerin gerilemesini önleyecek uğraşlar bunamayı geciktirir. Bu yüzden, yaşlıların bilgi edinmelerine ve bu bilgileri değerlendirmelerine yardımcı olmak önemlidir.
Yaşlanan bir insanı sınırlayan şey sadece sağlık sorunları, fiziksel becerilerinin azalması değildir. Yaşlılar, yapmak istedikleri ve yapabilecekleri bazı şeylerden, toplumsal çevrenin tutumu yüzünden de vazgeçerler. Bunlar çoğu zaman garip veya olanaksız şeyler değildir ama toplumun yaşlı birine yakıştıramadığı hareketlerdir. En azından yakın çevrenizdeki yaşlılara yönelik olarak bu tutumunuzdan vazgeçmeniz onların faydasına olacak, daha mutlu olmalarına yardım edecektir. Yaşlılara küçük keyifleri çok görmemeliyiz, bu onların yaşama sevincini ve hevesini son derecede olumsuz etkiler. Kendilerini gereksiz, faydasız, beceriksiz ve işlevsiz hissetmelerine sebep olur.
Ailemizdeki ve çevremizdeki yaşlıların kendilerini iyi hissetmelerini istiyorsak onlara varlıklarının değerli olduğunu hissettirmemiz, özellikle kendi hayatlarıyla ilgili kararları alırken danışmamız gerekir. Fikri alınmayan, durumları üzerinde hiçbir denetimi olmayan yaşlılar güçlerini tamamen yitirdiklerini, bundan böyle kendileriyle ilgili her şeyi başkalarının yönlendireceğini düşünerek kendilerini bütünüyle bırakırlar. Giderek daha pasif olurlar ve çevreye karşı ilgilerini yitirirler. Toplumsal çevreden destek gören, yaşlılığına ve sağlık durumunun bozukluğuna rağmen kendilerine ihtiyaç duyulduğunu hisseden yaşlı bireyler ise içinde bulundukları yaşam koşullarıyla daha kolay baş ederler.
İstismar Sorunu
Yaşlı nüfusun dünya çapında artış göstermesiyle beraber yaşlı istismarı olayları da artıyor. Yaşlı insanları fiziksel, psikolojik ya da ekonomik açıdan istismar eden kişilerin büyük kısmının aile üyeleri olduğu görülüyor. Yaşlılar ayrıca bakıcıları tarafından veya kaldıkları kurumlarda da istismar edilebiliyorlar. Kişinin bakımıyla, temizliğiyle, beslenmesiyle, sağlık sorunlarıyla ilgilenmemek, ihmal etmek de istismar olarak tanımlanıyor.
Yaşlıların istismar edilmesi söz konusu olduğunda en yaygın vakaların mali istismar vakaları olduğu görülüyor. Yaşlı bir kişiye anlamadığı bir metni imzalatmak çoğu zaman kolay oluyor.
Yaşlı istismarını anlamak kolay olmuyor; zira yaşlı bir birey, şikayet ettiği zaman kendisinin suçlanacağı veya daha kötü muamele göreceği korkusuyla sessiz kalmayı tercih edebiliyor. Okuma yazması olmayan, nereden ve nasıl yardım alabileceğini bilmeyen yaşlılar istismara daha açık oluyorlar.
Bir önceki yazımız olan Oyun Abisi Nedir, Ne İş Yapar? başlıklı makalemizde oyun abisi hakkında bilgiler verilmektedir.