Küçük Çocuklarda Özgüven Gelişimini Desteklemenin Yolları
Çocuklarda özgüven gelişimi orta vadede okul başarısını arttırmak, uzun vadede ise kendi ayakları üzerinde sorunsuzca durabilmelerini sağlamak açısından çok önemlidir. Bunların yanı sıra çocuğunuzun hayatta kuracağı tüm ilişkilerin başarısı (aile ilişkileri, akademik ilişkiler, iş ilişkileri, romantik ilişkiler gibi) sosyal becerilerinin gelişim düzeyine, dolayısıyla yine özgüven gelişimine dayalı olacaktır. İşte başarılı bir geleceğe sahip olmaları için çocuklarda özgüven geliştirmenin en etkili yolları;
Hayatınızda belli başlı rutinler olsun.
Özellikle erken yaştaki çocuklar (0-8) çeşitli aktiviteler belli bir rutin içinde (her gün aynı saatlerde, haftada bir kez, her hafta sonu, ayda birkaç kez…) gerçekleştiğinde hayatlarının kontrol altında ve tahmin edilebilir olduğu hissine kapılır ve bundan kaynaklanan doğal bir özgüven duygusu geliştirirler. Örneğin her akşam önce banyo yapacağını, ardından biraz kitap okuyacağını ve son olarak da yatağa gideceğini bilen bir çocuk hangi aktiviteyi neyin takip edeceğini bilir ve kendisini buna göre hazırlar. Günlük aktivitelerin çoğunun rastgele bir biçimde, farklı zamanlarda gerçekleşmesi ve sürekli değişmesi küçük çocuklarda endişe uyandırır.
Çocuğunuzun bol bol oyun oynaması için gerekli olanakları ve ortamı oluşturun.
Çocuklar kendileri, çevrelerindeki insanlar ve içinde yetiştikleri dünya hakkındaki bilgilerini oyun oynayarak arttırırlar. Özellikle yaratıcı oyunlar çocuklarda sağlam bir özgüvenin ve problem çözme yeteneklerinin gelişmesi açısından kritik öneme sahiptir. Örnek vermek gerekirse; bir şekli oyun kutusunda ait olduğu yere yerleştirmek, doğru düğme bastığında güzel bir ses duymak ya da kanepenin arkasındaki bir oyuncağı bulmak bir bebeğin “olumlu bir şeyler başarabildiği” hissine kapılmasını ve kendine olan güveninin artmasını sağlar.
Oyunlar aynı zamanda çocukların kendilerini başkalarının yerine koymayı, hayattaki farklı rolleri keşfetmeyi ve değişik duygularla başa çıkmayı öğrenmelerine de yardımcı olur. Tıpkı anne ve/veya babasının yaptığı gibi giyinip işe gidermiş gibi yapmayı seven bir çocuğun ilerleyen yaşlarda okul dolayısıyla ailesinden ayrılması gerektiğinde bu büyük değişikliği daha büyük bir olgunlukla karşılama olasılığı yüksektir. En sevdiği süper kahramanın oyuncağıyla dünyayı kötülüklerden kurtaran dört yaşındaki bir çocuk ise muhtemelen hayatta kendinden daha emin ve korkusuz olmayı öğreniyordur. Çocuğunuzun oyunlardan ve oyuncaklardan en iyi verimi alması için rahatça oyun oynayabileceği ortamı hazırlayın ve işi geri kalanını mümkün olduğunca onun hayal gücüne bırakın.
Çocuğunuzun problem çözme yeteneklerinin gelişimini destekleyin.
Karşılaşılan her problemin ebeveynler ya da yakınlar tarafından mucizevi biçimde çözülmesi çocuklarda özgüven gelişimi açısından pek de olumlu bir durum değildir. Elbette çocuğunuzun zorlandığı noktalarda ona yardım edebilir ve destek olabilirsiniz, ancak kendisine olan inancının gelişmesi için onun da problem çözme sürecine dahil olmasına, hatta mümkünse işin büyük çoğunluğunu kendisinin halletmesine izin vermelisiniz.
Bu konuyu daha iyi anlamak için çocuğunuzun halının üstünde legolardan bir kule yapmaya çalıştığını ama kulenin sürekli devrildiğini düşünün. Bu noktada ona doğrudan kulesini düz bir zeminin üzerine inşa etmesini söylemektense şu adımları izleyebilirsiniz;
– Eğer sinirlenmeye başladığını görüyorsanız önce çocuğunuza neden gergin/düşünceli/endişeli olduğunu sorun.
– Ardından problemin neden kaynaklandığına dair bir fikri olup olmadığın öğrenmeye çalışın.
– Çocuğunuz kulenin neden yıkılıp durduğunu anlamamış gibi görünüyorsa ona birkaç ipucu verin, ancak sorunun esas cevabına şimdilik değinmeyin. (“Halı sence de fazla yumuşak değil mi?”, “En alta koyduğun legoyu tekrar kontrol etmeye ne dersin?” gibi?)
– Sorunun sebebini birlikte bulduktan sonra ona bu problemi nasıl çözmeyi düşündüğünü sorun.
– Tüm bunlara rağmen sorunun çözümünü kendiliğinden bulamıyorsa ona önce tavsiye isteyip istemediğini sorun, ardından da “Kuleyi halı yerine sert bir zeminde yapmayı denesek mi?” gibi emredici olmayan bir ifadeyle çocuğunuzu doğruya yönlendirin.
Bu aşamalar göze biraz uzun görünseler dahi çocukta özgüven gelişimi açısından son derece önemlidirler. Çocuğunuz sorunu yalnız başına çözemese dahi muhtemel çözüm yollarını ya da problemin nedenleri düşünürken hayal edebileceğinizden daha çok şey öğrenebilir.
Bir önceki yazımız olan Mükemmel Dadıyı Seçmenin 4 Püf Noktası başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.